Temel İlke
CMK m.155, sanığın korunması ve savunma hakkının güçlendirilmesi amacıyla getirilmiş bir düzenlemedir. Buradaki amaç, özellikle reşit olmayanlar, kısıtlılar veya özel durumu olan kişiler için adil yargılanma hakkının (AİHS m.6 ve Anayasa m.36) güvence altına alınmasıdır.
Kanunî Temsilci Hakkı (m.155/1)
Sanığın kanunî temsilcisine duruşma günü ve saati bildirilir. Temsilci, istek halinde duruşmada dinlenebilir. Bu, özellikle çocuklar, ergin olmayan kişiler ve kısıtlılar açısından savunma hakkının etkin kullanılmasını sağlar. Kanuni dayanak: CMK m.154 (çocuk ve kısıtlı sanıklar için özel hükümler) ile birlikte yorumlandığında, temsilcinin bilgilendirilmesi ve söz hakkı zorunludur.
Uygulama örneği:
15 yaşındaki bir sanık hakkında açılan ceza davasında, mahkeme kanuni temsilciyi çağırmak ve onun görüşünü almak zorundadır. Bu, mahkemenin usul hatasından dolayı kararının bozulmasını önler.
Eşin Hakkı (m.155/2)
Sanığın eşi hakkında tebligat yapılmaksızın, kanunî temsilci için öngörülen haklar uygulanır. Yani, eş duruşmaya çağrılabilir ve talep ederse dinlenebilir; tebligat yapılması şart değildir. Bu düzenleme, evli sanığın aile bağlarının korunması ve destek sağlanması amacına yöneliktir.
Pratik Not:
Eşin hazır bulunma hakkı zorunlu değil, talep edilirse uygulanır. Mahkeme takdir yetkisine sahiptir, ancak usul eksikliği durumunda hak arama yolları kullanılabilir.
Hukuki Önemi
Savunma hakkının genişletilmesi: Sanığın yanında güvenilir bir yetişkin bulunması, ifade ve savunma kalitesini artırır. Usul güvenliği: Tebligat yapılması veya temsilcinin dinlenmemesi, usul hatası oluşturur ve karara itiraz sebebi olabilir. Uluslararası standartlar: AİHS m.6, çocuk ve yetişkin sanıkların adil yargılanma hakkını güvence altına alır; CMK m.155 bu hakkın Türkiye’deki uygulamasını düzenler.
Yargı Prensibi
CMK 155, sanığın yakınları veya temsilcisi aracılığıyla duruşmada desteklenmesini ve dinlenmesini sağlar. Kanuni temsilci veya eşin talebi olmadan duruşmaya alınması zorunlu değildir ancak talep edilirse, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun bu konuda özel hükümler içeriyor olması sebebiyle mahkemenin gerekçesiz bir şekilde bu talebi reddetme imkanı yoktur. Bu hak, özellikle çocuk sanıklar ve aile bağlarının korunması gereken durumlar için kritik öneme sahiptir.